Piraziz Hoşgeldiniz
Bu bölümde yer alan konuların sıralı listesi
Tarihi
Piraziz, Osmanlığı imparatorluğu döneminde Piridede-Abdal adında bir kişi tarafından 1869 yılında yerleşim yeri olarak kurulmuştur.
Kuruluş ile ilgili belgelerden birincisi Piraziz'i anlatmaktır. Ordu ile Bulancak arasında, sahilde bugün bir ilçe merkezi olan Piraziz'in 1455-1485'lerde Karahisar Şark-i (Şebinkarahisar) Sancağına bağlı Pazarsuyu kazasının Bozat divanına bağlı Bölük-i Şeydi Ali Kethüda ile Bendehura bağlı Bölük-i Davut Nahiyesi Pazarsuyu Kazasına bağlı Bozat Nahiyesi haline gelmiştir. Bölgenin Merkezinin daha sonra Kuzeye doğru inerek Şırıl/ (Bugünkü Şeyhli) Bendehur(Ayıkaşı mahallesi)- Piraziz (Piraziz Köyü) Eren Köyü (Bugünkü ilçenin kurulduğu bölge) arasında değişerek Piraziz nahiyesi adını aldığı görülmektedir. Daha önce Akköy Nahiyesi sahilinde Abdalnam iskelede her hafta Cuma günlerinde kumlan pazar (8 zilkade 1285-1869 T.D ve 94.6.95 vesika ile) 1869 yılında bugünkü Piraziz ilçesi Merkezi buraya taşınmıştır.
ikinci eski tarih vakfiyemiz T.D. 12'de yer alan Zaviye-i Şeyh İdris'e aittir. Bu vakfiye 800-1397 tarihini taşımaktadır. Zaviye Ordu ile Giresun arasında bugünkü Piraziz ilçesinde bulunmakta idi. Bu zeviye ye iki baştan vakıf edilmiş olan Şeyh İdris-lü (Şeyhli) köyünün adı ve bu tekkenin Vakfın kurucusu Şeyh İdris'den gelmektedir.
Tahrir Defterinde Şeyh Idris-lü Köyünden başka Kayabaşı köyü iki baştan Hevesek'in malikane hissesi vb. diğer bir takım köylerden de bazı hisseler bu zaviyeye vakfedil mistir.
PİRAZİZ'İN KURULUŞUNDAKİ KÖYLER VE O ZAMANKİ İSİMLERİ
Balçıkhisar, Batumlu, Bayramşah-ı Bala, Boyar ve Boy l u şah, Bayramşah-ı, Küçük Bağmuşlü, Bendehor, Bozantepe, Depeköy, Gökçe Ali lü, Hayyat, Kayabaşı, Kızılev, Kocacık, Kutlulu-i, Bala, Musaı Küçük, Sıracalu, Sundurlu, Şeyh Idris-lü, Zekeriya lu.
Sonuç olarak Eren Köy, Abdal, Bendahur son olanakta Piraziz ismini ilçemiz bu isimlerin ortaya çıkardığı gerçeğe göre;
Erenköy: Ermişler köyü
Abdal: Anadolu'da göçebe bir halkın adı ve bu halktan olan kimselerin göçebe bir halde buraya yerleşmeleri ve Osmanlı Devri zamanında Şeyh Idris'e ait Tekke'nin kuruluşundan bu yana yöreye gelen ermiş dervişlerin isminden.
Piraziz: Şeyh Idris vakfına bağlı ve yörede görevlendirilen Piraziz'den aldığı gerçeği ortaya çıkmıştır.
CUMHURİYETTEN BUGÜNE PİRAZİZ
Piraziz 1934 yılında Bucak olmuş, 1988 yılına kadar Bulancak ilçesine bağlı olarak kalmıştır.
Piraziz Bucağı 11.03.1987 tarihinde ilçe olmak için m ura c atta bulunmuş, 18.03.1987 tarihinde il idare Kurulu 09.04.1987 tarihinde il Genel Meclisi kararıyla, içişleri Bakanlığına sunulmuştur.
19.06.1987 Gün ve 3392 sayılı Kanunla kabul edilmiş olup, 16.08.1988 tarihinde ilçe olarak hizmete girmiştir
Gelenek ve Göreneklerimiz
Evlenme çağı; Erkek çocukların evlenme çağı Piraziz yöresinden acıken dönüşü olarak kabul edilir.Kızlarda ise, 16 yaşından sonra kabul edilmektedir.Kız beğenme ve isteme:Erkek evlenme çağına gelince ana-baba kız aramaya başlar.Delikanlının isteği varsa öncelikle o kızı, yoksa eş dost tavsiyesi ile görüşü usulü kız beğenilir.Gelin adayı kızın konuşması terbiyesi ve becerisi gözlenir.Oğlan tarfı kız görmeye gider.Kızın evcimenliğini anlatmak için öncelikle evin tuvaletine ve görülmeyen yerlerin temizliğine bakılır.Kız beğenilmişse istenilmeye karar verilir.Kız istemeye gitmeden önce kız evine haber salınır.Delikanlının annesi; babası ve akrabalarının bir hayat teşkil edilir.Bu heyete DÜNÜRCÜ adı verilir.Dünürcüler kız evine vardıklarında hoşbeş faslından sonra dünücülerden yaşlı birisi kızın babasına ‘Canabı Allahın emri Hz.Peygamber’in kavli ile biz sizleri hısım olarak görmek istiyoruz.Sizde de bizi hısımlığa uygun görürmüsünüz’der.Kız babası vermeyecekse gerekçeyi açık kızın nüfus cüzdanı bir tabla üzerinde kız tarafından hazırlanmış bir şişeye sarılı olarak erkek tarafına veya veliline verilir.Nişan günü kalabalık bir grupla kız evine gidilir.Gelinle damat adayı ortaya getirilir.Gelin adayının sağ koltuğuna Kuran-ı Kerim, sol koltuğunda kuru pasta türü şeyler konulur.Erkek tarafından bir kişi nişan yüzüklerini takar kurdeleyi keser, serbest içilir, hayır ve dualar yapılır.
DÜĞÜN
Erkek ve kız tarafı eksiklerini tamamlandıktan sonra düğün günü kararlaştırılır.Davetiyeler bastırılır.Bilhane köylerde davetiye dağıtılırken hatırı sayılı kişiler davetiyenin yanı sıra horoz, tavuk, tatlı veya hediye paketleriyle düğünü çağırma adettir.Düğün Cuma günü akşamı başlar.Pazar akşamı son bulur.Kız evinde cumartesi akşamı gecesi ağırlıklı düğün töreni yapılır.Düğünün en önemli bölümlerinden biri kına gecesidir.Kına gecesi Cuma akşamları yapılır, Gelin adayının kız arkadaşları toplanır.
Uzun zaman oyun ve türkülerle eğlenir, gece geç vakiiten sonra bir tepsi üzerinde yoğurulmuş kına, gelinin kayın babasının gelin ve damadı simgeleyen mumlar yakılarak tepsi bir genç kızın başından gelin alır, kına türküsü söyleyerek 7 kez dolaşırlar.Daha sonra gelin sandalyeye oturarak acıklı türkü ve ağıtlarla gelini ağlatmaya çalışırlar gelinin eline bozuk para bağlanır.Damatla karşılaşınca bozuk parayı damadın cebine koysunlar uğur getirsin diye, damadın cebine koyar.Pazar günü gelin alma günüdür. Öğle namazı kılındıktan sonra damat ortaya getirilir.Damadın yanında saldıç vardır.Damada verilen bahşişler halkın huzurunda söylenir, toplanan bahşişlerden bir miktar damadın cebine konur.Gelin alayı düzenlenir, gelin evine gidilerek gelin, eşyaları ile getirilir.Son yıllarda damat, gelin almaya gider olmuştur.Damadın evine getirilen gelin için, gelinin kardeşi damadın annesi (Kaynanası) babası ( Kaynatası) olan ev-yer-yurt isterler.Biraz sonra gelinlik içindeki gelin ve gelin alayı damadın evine gider.Bir hafta sonra damat gelini yanına alırak yakınları kaynanasına (kavum) “yumurta yemeye” gider.Yemekten sonra üstü kapalı bir tabak için de pişirilmiş yumurta veya ceviz getirilir.Getirene damat tarafından bahşiş verilir.Bu adete kavum denir.
KINA TÜRKÜSÜ
Kınamı yoğurdular anam
Hamur ettiler anam hamur ettiler
Benim kız adımı, gelin ettiler
Eyvah anam eyvah anam
Ben gelin oldum
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Arşı arşı memlekete kız vermesinler
Annenin bir tanesini hor görmesinler
Uçağan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim
Çevirdim eteğimi anam
Soktum belime
Ayrılık yollarını anam
Aldım elime
YEMEKLERİMİZ
Lahana (Çorbası,diblesi,sarması)
Isırgan çorbası
Keşkek
Pezik mıhlaması
Yeşil fasulye kızartması-fasulye turşusu ve yemekleri
Hamsi (Kızartması) Tava, içlisi (Hamsi Böreği)
Sebze türü yemeklerimiz fasulye; patlican;kabak;biber; patatesten yapılan yemekler Hanur’mi yemekler ve tatlılar.Su böreği tulumba tatlısı, baklava, fındıklı börek, ve çeşitli tatlılar
FOLKLÖR ÇALIŞMALARI VE EĞLENCELER
Piraziz İlçesinde bu güne kadar herhangi bir kuruma finans edilen foltlör çalışmaları yoktur.Ancak İlk eğitim okulları bünyesinde yetiştirilen oyun ekipleri Halkımızın yaşayışına, hayat görüşüne, gelenek ve göreneklerine uygun çalışmalar yapmışlardır.Milli Bayramlarımızda ve özgü günlerde Halklı tarafından büyük bir beğeni ile izlenen oyunlar sergilenmiştir.
Giresun karşılaması Giresun çiftetellisi, sık horon sallaması, Çandır karşılaması ekiplerimizin en çok oynadığı oyunlardır.Piraziz yöresinde oyunlar daha çok düğünlerde oynandığı gibi kadın ve erkekler tarafından çeşitli eğlencelerde ayrı ayrı grublar halinde oynanır.Bu oyunlar kadınlar arasında, ud, bağlama, ve org orkestra eşliğinde erkekler arasında; Kemençe davul, zurna, klarnet eşliğinde oynanır.
YÖRESEL KELİMELER (AĞIZ)
Haşu işte bu
Civil Küçük
Gubarmak karılmak
Irgılamak Sallanmak
Sef Yanlış
Hörelenmek Üzerine yürümek
Maksuz söylemek Yalan söylemek
Zallı Mükemmel, güzel
Geçi Keçi
Heç Hiç
Bunnar Bunlar
Söylenmek Uzanmak
Şima Beton
Annak Görünen yer
Peşluı soba
Peşhir Havlu
Bibi Halı
Evza Kibrit
Öse Yanan odunun uç kısmı
Çimmek Yıkanmak
Navu Ne var
Ağa Abi
Haccacuk Güzelce
Keşik Sıra
Ürmek Havlamak
Kemız Ahır gübresi
Yeygi Hayvan yiyeceği
Gabak Kabak
Baldıcan Patlican
MANİLERİMİZ
Ağacın tepesinde
Pendi bozarım pendi
İkimizin derdini
Yazamaz bir efendi
Oy bıçak koca bıçak
Sapından tutulacak
Evlenmeyin bekarlar
Naylon kızlar çıkacak
Armut dalda yüz gram
Sevdalık direm direm
Senin sevdan değilmi
Beni böyle gezdiren
Mektubum demet demet
Giresun’da hükümet
Eridim karlar gibi
Yokmu sende merhamet
Kız başını tarama
Taralı gitti azama
El oğlundan çok ne var
Gitti diye azama
Aklım tanta yatıyor
Tan koynuna batıyor
Bir kuruşun yüzünden
Aklım yersiz yatıyor
Haburadan aşağı
İniş inerim iniş
Koydum beni sevdaya
Geziyorum geniş geniş
Elbisesi beyazdı
Yaptıkları hep nazdı
Yolda bulsam almazdı
Allah alnıma yazdı.
MEMLEKETİM
PİRAZİZ.....!
Anlatayım hele dinyeyin beni!
Can’larla dolu, memleketini
Gelmiş geçmiş nice kutsal ermiş
Yazmaya alfabe yatmiyor gardaş
Ayıkaşı, adı ayıdır ama!
Bin selam dururken bin selama
Öyle sıcak, öyle yalın insana,
Bir can daha bulunmaz gardaş
Eren adını vermiş veren,
Yakışırsın adın gibisin sen.
Camileri ses veren,
Bir yanki ki yoktur gardaş
Bübüllü seslen, duysun insanlar
Uyansın, uyansın uyuyanlar
Adil, dürüst derviş olanlar
Buradan, bir nazihat al gardaş
Boza’ın gelini almış mı bakın
Bir gönül madal yazı da tahın
Özünle, sözünle yok ise sakın
Gelmeye dur, dönmek için git gardaş.
Etlik kıran varmı senin gibusu
Ağaçlarının hoş meyvesi
Az gönülden insanları sevmesi
Zor geliyor, zor gidiyor be gardaş.